Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Davası Nedir?
Boşanma, evli bir çiftin yasal olarak evlilik birliğini sonlandırmasıdır. Çiftlerin farklı nedenlerle evliliklerini sonlandırmak istemeleri durumunda gerçekleşebilir. Bu nedenler arasında uyumsuzluk, sadakatsizlik, şiddet, maddi sorunlar veya kişisel farklılıklar yer alabilir. Boşanma genellikle hukuki prosedürler ve mahkeme işlemleri gerektirir ve evlilik birliğinin sonlandırılması için gerekli belgelerin hazırlanmasını, nafaka, mal paylaşımı ve çocukların velayeti gibi konuların çözümlenmesini içerebilir.
Boşanma davası açabilmek için Türk Medeni Kanununda düzenlenen genel ve özel boşanma nedenlerinden birinin varlığı gereklidir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, halk dilindeki ifadeyle şiddetli geçimsizlik Türk Medeni Kanununu m.166’da düzenlenmiş, genel boşanma sebepleri arasında yer alır. Evliliğin devam etmesi taraflar veya müşterek çocuklar için yarar sağlamıyorsa taraflar evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açabilir. Hangi davranışların evlilik birliğini temelinden sarstığı ile ilgili kanunda açık bir düzenleme yer almamaktadır dolayısıyla hakim boşanma davası sırasında somut olayın özelliklerine göre durumu değerlendirecek ve tarafların mahkeme huzuruna sundukları iddia ve savunmaları göz önüne alarak evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığına kanaat getirecektir.
Boşanma sebepleri ise, Türk Medeni Kanunu’nun 161 ile 166 arasındaki hükümlerinde düzenlenmiş olup, bu sebeplerde sınırlı sayı ilkesi geçerlidir. Söz konusu boşanma sebepleri de kendi aralarında eşlerin boşanma sebebinin gerçekleşmesinde kusurlu olup olmamasına veya hâkimin boşanmaya karar verip vermeme konusunda takdir yetkisi bulunup bulunmamasına göre çeşitli gruplara ayrılmaktadır.
Özel Boşanma Sebepleri
- Zina (TMK m.161)
- Hayata kast, pek kötü muamele ya da onur kırıcı davranış (TMK m.162)
- Küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163)
- Terk (TMK m.164)
- Akıl hastalığı (TMK m.165)
Genel Boşanma Sebepleri
- Özel sebepler dışında açılan tüm boşanma davaları, evlilik birliğinin temelinden sarsılması (şiddetli geçimsizlik) sebebiyle açılan genel boşanma davası olarak nitelendirilir.
Özel boşanma sebeplerini saydığımız maddelerde genellikle bir kusurluluk durumu vardır. Genel sebeplerde ise herhangi bir kusurluluk durumundan ziyade, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması aranmaktadır.
Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeniyle Boşanma Davasının Şartları
- Evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması
- Evlilik birliğinin temelinden sarsılması en az eşlerden biri için ortak hayatı sürdürmesi beklenemeyecek derece olmalıdır
- Davalının, davacıdan daha kusurlu olduğu itirazını ileri sürmemiş ya da ileri sürülen itiraz kabul edilmemiş olmalıdır
Türk Medeni Kanunu Madde 166;
Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.
Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.
Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.
1. Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmış Olması
Bununla kast edilen eşler arasında önemli fikir ve duygu ayrılığının olmasıdır, büyük bir çoğunlukla bu haller geçimsizlik şeklinde ifade edilir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenleri kanunda sayılmamıştır dolayısıyla sınırsız sayıdadır, somut durumun özelliklerine göre hakim takdir eder. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması (şiddetli geçimsizlik) hallerine birkaç örnek verebiliriz:
- Eşin dış görünüşüyle dalga geçilmesi
- Ahlaken düşük bir hayat sürme
- Eşe karşı sürekli hakaret edilmesi
- Ekonomik, psikolojik veya fiziksel şiddet uygulama
- Aileye karşı ilgisizlik
- Eşin sürekli alkol kullanarak ev içerisinde huzursuzluk çıkarması
- Hasta olan eşi tedavi ettirmemek
- Eşinden başkası ile ilişkide bulunduğu görünümü yaratmak
- Eşe beddua etmek
- Eşinin sevmediğini ve boşanmak istediğini söylemek,
- Eşin akrabalarına fiili saldırıda bulunmak
- Erkek eşin bağımsız konut açmaması
- Aile sırlarının üçüncü kişilere anlatılması
- Cinsel ilişkiye girememe veya iktidarsızlık
- Eşe iftira atmak
- Kumar oynama alışkanlığı
- Güven sarsıcı ve sadakat yükümlüğüne aykırı davranışlar
2. Ortak Hayatın Çekilmez Hale Gelmesi
Ortak hayatın çekilmez hale gelmesi, bir ilişkide yaşanan sorunlar nedeniyle birlikte yaşayan kişilerin birbirlerinden uzaklaşması ve ilişkilerinin sağlıksız bir hale gelmesidir. Bu durum, çiftler arasında çatışmalar, iletişim sorunları, uyumsuzluk, sadakatsizlik, maddi sorunlar, güvensizlik, farklı hayat tarzları, ailevi sorunlar ve diğer birçok nedenle ortaya çıkabilir.
3. Kusur
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasının bir boşanma sebebi oluşturması için davalının kusurlu olması gerekmez. Ancak Türk Medeni Kanunu m.166/2 davalıya, kusuru ileri sürerek davaya engel olma hakkı tanımaktadır. Yani yukarıdaki iki şartın gerçekleşmesine rağmen davacının boşanmaya yol açan olayda kusuru daha ağır ise davalı tarafın açılan boşanma davasını reddedilmesini talep hakkı vardır.