Müsadere Nedir? (Eşya ve Kazanç)

Ceza Hukukunda Müsadere Nedir?

Müsadere, suçun işlenmesinde kullanılan, suçun işlenmesinden meydana gelen veya suçun işlenmesine tahsis edilen eşya ile suç işleyerek elde edilen malvarlığı değerlerinin failin elinden alınarak devletin mülkiyetine geçirilmesini sağlamaktır. Yani belirli şartlar altında devletin eşya veya mallara el koyması denilebilir. Müsadere bu niteliği itibariyle bir ceza hukuku yaptırımı olarak karşımıza çıkar.

Müsadere bir güvenlik tedbiridir ve Türk Ceza Kanunu m.54 ve 55’de düzenlenmiştir. Güvenlik tedbiri niteliğinde bir yaptırım olduğundan dolayı gerçek kişilerin yanı sıra tüzel kişiler hakkında da uygulanabilir. Anayasa m.38’e göre “genel müsadere” yasaktır.

Müsadere yaptırımının uygulanabilmesi için bir suçun işlenmesi gerekli fakat yeterli değildir. Bunların yanında işlenen suç ile müsadereye konu olacak eşya arasında bir bağlantı bulunması gerekir.

Sanık veya hükümlünün ölmesi halinde kamu davasının düşürülmesine karar verilmesine rağmen suça konu eşya veya kazancın müsaderesine karar verilebilir.

Eşya müsaderesi ve kazanç müsaderesi olmak üzere iki çeşitli sınıflandırılmaya tabi tutulmuştur.

Eşya (Mal) Müsaderesi Nedir ve Şartları Nelerdir? (TCK M.54)

Eşya müsaderesi, iyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen veya niteliği itibariyle kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olup suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşyanın mülkiyetinin devlete geçmesine eşya müsaderesi denir.

  • Söz konusu suçun icrasına başlanılmış  olması gerekir ve bu suç kasten işlenebilen bir suç olmalıdır. Dolayısıyla taksirle işlenen suçlardan dolayı eşya müsadere edilemez.
  • Eşya ile suç arasında kanunda belirtilen türden bir ilişkinin varlığı gereklidir.
  • Müsadereye konu olan eşya iyiniyetli 3. kişiye ait olmamalıdır. Yani kişi suça karışmamışsa veya işlenen suçtan haberdar değilse kişinin eşyası suçun işlenmesinde kullanılmış olsa dahi müsadere edilmez.
  • Suçun işlenmesinde kullanılan eşyanın yanı sıra suçun işlenmesine tahsis edilmiş eşya da müsadere edilebilecektir. Bunların dışında suçun işlenmesi sonucu meydana gelen eşya da müsadere edilebilir.
  • Müsadere edilecek eşyanın, ortadan kaldırılması, elden çıkarılması, tüketilmesi veya müsaderesinin başka bir surette imkansız kılınması halinde müsadere edilmesi imkansız hale gelirse eşyanın değeri kadar para tutarı müsadere edilir.
  • Müsaderede orantılılık ilkesi uygulanmalıdır.
  • Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya, müsadere edilir.
  • Bir şeyin sadece bazı kısımlarının müsaderesi gerektiğinde, tümüne zarar verilmeksizin bu kısmı ayırmak olanaklı ise, sadece bu kısmın müsaderesine karar verilir.
  • Birden fazla kişinin paydaş olduğu eşya ile ilgili olarak, sadece suça iştirak eden kişinin payının müsaderesine hükmolunur.

Kazanç Müsaderesi Nedir ve Şartları Nelerdir? (TCK M.55)

Kazanç müsaderesi, suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların müsaderesine karar verilir. Kazanç müsaderesinin amacı suç işlemek suretiyle veya dolaylı olarak elde edilen maddi menfaatlerin kişilerin yanına kâr olarak bırakmamak ve suçtan önce bulundukları ekonomik duruma tekrar getirilmeleri amaçlanmaktadır.

  • Kazanç müsaderesi için kasti bir suçun işlenmesi ve bu yolla bir kazancın elde edilmiş olması gerekir.
  • Suç yoluyla elde edilen kazancın miktar itibariyle belirlenmesi gerekir.

Eşya ve Kazanç Müsaderesinde Zamanaşımı Nedir?

Müsadereye ilişkin hüküm, kesinleşmeden itibaren yirmi yıl geçtikten sonra infaz edilmez (TCK M.70). Maddede belirtilen süre geçtikten sonra infaz yetkisi düşecektir.

Müsadere ile İlgili Yargıtay Kararları

“Müsadere kararı güvenlik tedbiri olmakla birlikte hükmün bir parçası olduğu için, hükmün tabi olduğu kanun yoluna tabi olması gerekmektedir. Dolayısıyla açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde yer alan müsadere kararına karşı da ancak itiraz kanun yoluna başvurulabilecektir. Zira açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olması nedeniyle henüz hukuken varlık kazanmamış bulunan hükmün temyiz merciince denetlenebilme imkanı bulunmayan bir aşamada, hükmün bir parçasını oluşturan müsaderenin temyizen incelenebileceğini kabul etmek, bir bütün olan hükmün bir bölümünün itiraz, bir bölümünün ise temyiz kanun yoluna tabi olacağı gibi çelişkili bir halin ortaya çıkması sonucunu doğuracaktır.” (Yargıtay Kararı – CGK., E. 2014/66 K. 2014/365 T. 11.7.2014).

“Diğer taraftan HAGB kararı verildiği takdirde el konulan eşya yönünden nasıl bir karar verileceği ve müsadere tedbirinin nasıl uygulanacağı konusunda bir belirsizlik bulunduğu anlaşılmaktadır. Kanun’dan kaynaklanan bu belirsizliğin ise somut olayda olduğu gibi mülkiyet hakkının ihlaline sebebiyet veren uygulamalara yol açtığı görülmektedir.” (AYM, Başvuru N. 2015/6164 Karar T. 20/6/2019).

“Yağma suçundan sanık hakkında; müsa?dere kararı verilebilmesi için maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilmemesi gerekir. Suçun mağdurunun, kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan değeri, sanıktan talep etme hak ve olanağına sahip olduğu, yakınanı belli olan ve yağma suçunun konusunu oluşturan paranın toplam tutarının özel hukuk davası yoluyla talep edilebileceğinin gözetilmeden, kazanç müsaderesine karar verilmesi yasa?ya aykırıdır.” (Yargıtay 6. CD, E. 2008/9505, K. 2009/13227, T. 13.10.2009).

“Müsadere kararına konu edilen tabancanın kasten yaralama suçunda kullanıldığı, bu suçtan dolayı mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, ancak müsadere hususunda herhangi bir karar verilmediği; daha sonra müstakilen suça konu tabanca hakkında müsadere kararı verildiği anlaşılmakla; ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 11.07.2014 tarih ve 2014/6-66 Esas – 2014/365 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; müsadere kararı güvenlik tedbiri olmakla birlikte hükmün bir parçası olduğundan, hükmün tabi olduğu kanun yoluna tabi olup, açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen asıl hükme ilişkin olarak verilen müsadere kararı da CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 18.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.” (3. Ceza Dairesi 2019/17851 E. , 2019/23211 K.)

“23.12.2009 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında suç eşyalarının müsaderesine karar verilmiş ise de; müsadere kararı güvenlik tedbiri olmakla birlikte hükmün bir parçası niteliğinde olup, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile birlikte verilen müsadere kararı da bu hükme bağlı olduğundan askıda bir karardır ve hüküm açıklanıncaya kadar hukuki sonuç doğurma yeteneği bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle adli emanetin 2009/396 sırasında kayıtlı tabanca ve eklerinin TCK.nın 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 8. Ceza Dairesi-K.2021/17575).

Daha yeni Daha eski